Ramazan ayında, glokom hastalığı olanların birtakım noktaları bilmeleri ve daha dikkatli olmaları gerektiğini tabir eden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkın, “Glokom hastalığı olanlarda, su içme nizamının değişmesiyle birlikte kimi sorunlar yaşanabilir. En kolay tanımla glokom; göz tansiyonu yüksekliğine bağlı olarak görme hududu hasarına ve kalıcı görme kaybına neden olabilen sinsi bir hastalıktır. Ramazan ayında su içme nizamının değişmesi, olağan bireylerde bir kasvete sebep olmazken, glokom hastalarında bu durum göz tansiyonunda oynamalara yol açabilir. Ramazan ayı dışındaki vakitlerde da glokom hastalığı olanların, ilaçlarını tertipli bir halde kullanmaları kıymetlidir. Lakin bilhassa Ramazan ayında; glokom hastalarının kullanmakta oldukları glokom ilaçlarını doz atlamadan ve vaktinde kullanmaya ekstra dikkat etmeleri koşuldur. Hastalarımız bu periyotta, göz tabibine başvurarak ek denetimlerle göz tansiyonu ölçümü ve tetkiklerini yaptırmalı ve görme hududunda rastgele bir hasar yaşamamak için kesinlikle tabiplerinin tavsiyelerine uymalıdırlar” diye konuştu.
BU ŞİKAYETLERE DİKKAT
Göz kuruluğu ve buna bağlı rahatsızlığı olan hastaların da, Ramazan ayında hastalıklarında kötüleşme yaşayabileceklerini tabir eden Alkın, “Göz kuruluğu kendini gözlerde batma, yanma, kuruluk hissi, bulanık görme; bazen de ağrı ve sulanma üzere şikayetlerle belirli eder. Bu şikayetlerin artmasını önleyebilmek için göz kuruluğu hastaları; bulundukları ortamları nemlendirmek, gözlerini daha sık kırpmak ve ortada bir de olsa birkaç saniye müddetle gözlerini kapalı tutarak göz yüzeylerinin ıslanmasına müsaade vermek üzere kolay tedbirler alabilirler. İlaç kullanmakta olan hastalar ise, ilaçlarını sistemli bir biçimde kullanmaya devam etmeye itina göstermeliler. Göz hekimi tavsiye ettiği taktirde; ilaç dozlarını artırmaları ya da ilaç değişikliğine gitmeleri gerekebilir. Ek olarak iftar ve sahur ortasında mümkün olduğu kadar çok sıvı tüketmeleri önemlidir” formunda konuştu.
KAN ŞEKERİNDE DALGALANMALAR OLABİLİR
Bu periyotta göz rahatsızlığında kötüleşme riski olanlardan biri de diyabet hastalarıdır. Diyabet hastalarının aç kaldıklarında kan şekerlerinde düşme, iftardan sonra ise olağandışı yükselmeler yaşayabileceklerini belirten Alkın, “Kan şekerindeki dalgalanmalar bu hastalarda, gözün hudut katmanı olan retinada ödem ve göz içi kanama oluşumunu tetikleyebilir. Görmeyi azaltan bu durumlara sebebiyet vermemek için; kan şekeri denetimini yanlışsız ve düzgün bir halde devam ettirmeye ihtimam göstermek, iftardan sonra kan şekerini yükseltecek besinlerden uzak durmak ve hekiminiz müsaade vermiyorsa oruç tutmamak tahlil olabilir’ dedi.
Bunların dışında damar tıkanıklığı yaşama riski olan bireylerin de dikkat etmesi gereken değerli noktalar olduğuna dikkat çeken Alkın, “Ramazan ayında beden susuz kaldığından, damar içi pıhtı oluşumu görülebilir. Pıhtılaşma gözü besleyen damarlarda olursa; bu damar tıkanıklıkları görmede azalmaya sebep olabilir. Bu hastaların iftar ve sahur ortasında, bol su içmeye itina göstermeleri kadar, gün uzunluğu su kaybına yol açan aktivitelerden de kaçınmaları gerekir” diye konuştu.